4734 sayılı Kamu İhale Yasa tasarısı ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Yasa tasarısı iktidar partisi milletvekillerinin oylarıyla yasalaştı. Tasarı yasalaşmadan önce yaptığımız uyarılar ne yazık ki sonucu değiştirmedi. Öncelikle AKP iktidarının bu tavrını anti demokratik bulduğumuzu belirtmek istiyorum. Meslek odaları, Kamu İhale Yasa Tasarısına gündeme geldiğinden bu yana karşı çıktı. Karşı çıkma nedenleri aynı zamanda bir Türkiye gerçeğine dikkat çektiği için önemliydi. Çünkü tasarı bir taraftan mühendis ve mimarların kazanılmış haklarını gasp ederken, bir taraftan da kamuda yolsuzlukların, suiistimallerin önünü açacak hükümler taşımaktadır. Yasaya karşı çıkışımızı "İhalesiz, `ihale` dönemi başlıyor" başlığı ile kamuoyuna duyurmuştuk. Gerçekten de yasa dikkatle incelendiğinde; büyük inşaat firmalarının elini rahatlatan, küçük çaplı işletmeleri ve mühendisleri ihale sisteminin dışına iten, iş denetleme ve iş yönetme belge oranları aşağıya çekilerek eşitsizliğe, adaletsizliğe yol açan hükümler içermektedir. Yasanın idarenin kendi belirleyeceği kriterlerle ihale daveti çıkarmasına izin vermesi ise partizanlığı, kayırmacılığı, yolsuzluğu teşvik edecektir. İhale sürecine itiraz etme şansı bile, "itirazen şikayet" için yatırılması gereken harçların oldukça yüksek tutulması nedeniyle, oldukça zora sokulmuştur. Yasada, kamu kurumları tarafından yapılacak mal ve hizmet alımının ihalesiz olması da mümkün hale getirilmiştir. Bütün bunların ne anlama geleceği, ne tür sonuçlar doğuracağını kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Ancak yasa, Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül tarafından henüz imzalanmamıştır. Cumhurbaşkanına buradan çağrı yapıyor, kendisini uyarmayı görev sayıyorum. Eğer onaylarsanız, kamu hayatında telafi edilemeyecek sorunlara yol açılacak, yolsuzluk ve usulsüzlük daha da yaygınlaşıp derinleşecek, partizanlık tartışmaları gündemden hiç düşmeyecektir. |