Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Emeğin Örgütlü Mücadelesi! 1886`da çalışma sürelerinin sekiz saate düşürülmesi ve koşullarının iyileştirilmesi için yapılan eylemlerin başlangıç tarihi olarak kabul edildiği ve o günlerden beri tüm dünyada işçi sınıfının öncülüğünde toplum kesimleri tarafından eşitlik ve özgürlük mücadelesinin bir simgesi olarak kutlanan 1 Mayıs İşçi Bayramı aynı zamanda işçilerin ve emekçilerin haklarını savunmak, taleplerini duyurmak, düşüncelerini birlikte ve yüksek sesle ifade etmek için bir araya geldikleri gündür. Cumhuriyetimizin 100 yılını geride bırakmışken ülkemizde hâlâ işçilerin ve emekçilerin örgütlü mücadelesinin önündeki siyaset yapma kanalları tıkalı, hak arama yolları kapalı. Grev ve toplu sözleşme hakkının, örgütlenme özgürlüğünün önünde sayısız hukuki ve fiili engeller var. Bu hakların işverenler tarafından en fazla gasp edildiği alanların başında da meslektaşlarımızın çalışma alanları olan inşaat işlerinin yapıldığı, tasarlandığı, planlandığı fabrikalar, şantiyeler ve ofisler geliyor. Meslektaşlarımızın çoğu işçilerle birlikte işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından aynı güvensiz ortamlarda, iş güvencesinin olmadığı koşullarda, düşük ücretlerle, ücretsiz fazla mesai yaparak çalışmaya, hatta çalışanların hakları üzerindeki bu baskıların yönetilmesinin ve sürdürülmesinin aracı olmaya zorlanıyor. İnşaat mühendislerinin sorunları işçilerin, emekçilerin, emeklilerin ve haksızlığa uğrayan toplum kesimlerinin sorunlarından bağımsız değil. Ekonomik kriz ve işsizlik, çalışma alanlarımızın denetimsizleştirilerek hak ve yetkilerimizin aşındırılması, mesleğimizin itibarsızlaştırılması, emeğimizin değersizleştirilmesi, ayrımcılık, kadrolaşma, kayırmacılık, usulsüz kamu ihaleleri yoluyla iktidara yakın kişi ve gruplara servet aktarılması, kamu varlıklarının özelleştirilmesi, rant projeleri uğruna kültür ve tabiat varlıklarının tahrip edilmesi, şehircilik ve planlama ilkeleriyle bağdaşmayan kararlar, yapı güvenliğinin sorumluluğunu tamamen vatandaşların sırtına yıkan imar afları, afet riskleri bahanesiyle yurttaşların yerinden, yurdundan edilmesi ve daha sayamadığımız pek çok sorun artık sistemleşmiş bir bütünün parçalarıdır. İşçi ve emekçi haklarına, sosyal adalete yönelik saldırıların arttığı, yargı organlarının işlevsizleştirilerek kuvvetler ayrılığının ortadan kaldırılmaya çalışıldığı böyle bir dönemde anayasal haklarımız, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve siyasi rejimimiz de tartışmaya açılıyor, meclis çalıştırılmıyor, Anayasa Mahkemesi kararları uygulanmıyor. Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmadığı önemli bir konu da toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı. Anayasamızda güvenceye alınmış ve ifade özgürlüğünün ayrılmaz bir parçası olarak değerlendirilen bu hakkın izne tabii olmadığı, idarecilerin keyfi kararlarıyla ihlal edilmemesi gerektiği yargı kararlarıyla defalarca teyit edildiği halde toplumsal belleğimize 1 Mayıs alanı olarak kazınmış Taksim Meydanı bu yıl da kutlama ve gösterilere kapatılmak isteniyor. Cumhuriyete, anayasaya, temel hak ve özgürlüklere, yargı bağımsızlığına sahip çıkmak, yasalara aykırı keyfi kararlara itiraz etmek yurttaş olarak hepimizin hakkı ve ödevidir. 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma gününde, bir başka deyişle işçilerin ve emeğin bayramı 1 Mayıs`ta emeğimize, haklarımıza ve geleceğimize sahip çıkmak için inşaat mühendisleri olarak 1 Mayıs alanlarında olacağız. Fabrikalarda, şantiyelerde, ofislerimizde her gün birlikte çalışıp, birlikte ürettiğimiz gibi 1 Mayıs`ta da birlikte yan yana, omuz omuza yürüyeceğiz. Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın emeğin örgütlü mücadelesi!
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu |