|
6 ŞUBAT 2023 DEPREMİ DEĞERLENDİRMESİ KAMUOYU İLE PAYLAŞILDI |
Yayına Giriş Tarihi: 14.02.2024 00:00
Güncellenme Zamanı: 14.02.2024 10:57:06 Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ |
|
TMMOB ‘nin 6 Şubat 2023 depremi değerlendirmeleri, 6 Şubat 2024 tarihinde Hatay’da kamuoyu ile paylaşıldı. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz tarafından sunumu yapılan rapora haberin devamından ulaşabilirsiniz. |
6 Şubat 2023 Depremi Değerlendirmesi Kamuoyu İle Paylaşıldı
TMMOB ‘nin 6 Şubat 2023 depremi değerlendirmeleri, 6 Şubat 2024 tarihinde Hatay`da kamuoyu ile paylaşıldı. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz tarafından sunumu yapılan rapora haberin devamından ulaşabilirsiniz.
Ülke tarihimizin en büyük depremlerinden biri olan 6 Şubat depremleri geniş bir coğrafyayı etkileyerek 11 ilimizde yıkıcı sonuçlar yaratmıştır. Bu depremlerde yıkımın en ağır hissedildiği Hatay ilimiz 20 Şubat tarihinde bir depremle daha sarsılmıştır.
Resmi açıklamalara göre 53 bin 537 kişinin hayatını kaybettiği depremlerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının açıklamalarına göre 39 bin 441 bina deprem anında yıkılmış, yıkılan binalarla birlikte 271 bin 892 bina ise aldıkları hasarlar nedeniyle kullanılamaz hale gelmiştir. Depremde yaşanan kayıplara ve yıkımlara ilişkin tüm veriler aradan geçen bir yılın sonunda henüz açıklanmış değildir.
6 Şubat depremleri başta deprem olmak üzere yaşanan onca doğa kaynaklı afetten hiçbir ders alınamadığını, hem merkezi idarenin hem de yerel yönetimlerin depreme hazırlıklı olmak adına yapılması gereken hiçbir çalışmayı yapmadıklarını en acı şekilde gözler önüne sermiştir.
Çöken binaların altında kalıp kurtarılmayı bekleyen vatandaşlarımız devletin ilgili kurumlarının koordine olamaması, arama kurtarma çalışmalarının sağlıklı yürütülememesi nedeniyle göz göre göre can vermiştir. Hayatta kalmayı başaranlarsa tek kelimeyle kaderleriyle baş başa bırakılmıştır. Doğal afet durumlarında devletin hızlı ve aktif müdahalede bulunabilmesi için kurulmuş olan Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı`nın (AFAD) hemen hiçbir ciddi hazırlığının olmadığı ortaya çıkmıştır. Depremden etkilenen kentlerde ilk iki gün hiçbir alanda organize bir çalışma yürütülmemiş, kriz merkezi kurulmamış, arama-kurtarma çalışmalarına başlanmamıştır.
Yerel yönetimlerin, madencilerin, kolluk kuvvetlerinin, arama- kurtarma konusunda uzman STK gönüllülerinin ve vatandaşlarımızın iyi niyetli çabalarına karşın, özellikle ilk 72 saatte etkin ve koordineli müdahale konusunda kamu otoritesinin eksikliği, arama-kurtarma ekiplerin sayıca yetersizliği, yanı sıra gerekli donanıma sahip yetişmiş eleman, iş makinesi, vinç ve jeneratör vb. ekipman ve teknolojik donanım eksikliği yetersizliği enkaz altında kalan insanlarımıza çok geç ulaşılmasına ve ölümlerin inanılmaz boyutlarda artmasına neden olmuştur.
AFAD`ın ve valiliklerin demokratik kitle örgütleri hatta belediyelerle dahi yeterli koordinasyon ve işbirliği içinde olmaması nedeniyle bölgeye giden sivil arama kurtarma ekipleri, sağlık çalışanları ve yardım kuruluşları etkin bir çalışma yürütememiştir.
Doğal afetlerde dayanışma faaliyetlerinde bulunması gereken Kızılay ise, ilk günlerde afet illerine gitmemiş, sonrasında kamuoyuna da yansıdığı üzere yardım kuruluşlarına çadır, gıda malzemesi ve su satmıştır. Soğuk kış günlerinde depremzedelerin barınma, ısınma, giyecek, yiyecek başta olmak üzere en temel insani ihtiyaçları ancak deprem illerine ilk ulaşan gönüllü demokratik kitle örgütlerinin oluşturduğu dayanışma çalışmaları ile karşılanabilmiştir.
Depremden hemen sonra ülke genelinde halkımızın dayanışma ruhuyla toplanan yardım malzemelerinin ihtiyaç olan yerlere ulaşması konusunda koordinasyonu sağlaması gereken siyasi iktidarın bunun yerine, AFAD eliyle bu yardım araçlarına el koyması, demokratik kitle örgütlerine ve yerel yönetimlere müdahalelere varan engellemelerde bulunması, başta köyler ve ilçeler olmak üzere birçok yerde yardımların ulaşmasında gecikme ve yetersizliklerin yaşanmasına neden olmuştur.
Deprem bölgesindeki telekomünikasyon şebekesinde yaşanan büyük yıkım, haberleşmenin önemli ölçüde kesilmesine yol açarken, depremin üzerinden günler geçtikten sonra bile pek çok yerleşimde mobil iletişim ve internet bağlantısı kurulamamıştır.
Depremin yol açtığı iletişim kesintileri, kişi ve kurumların birbirleriyle bağlantı kuramamasının ötesinde, arama-kurtarma çalışmalarını engellemiş, enkazlardan gelen yardım isteklerinin duyulamadığı için karşılanamamasına ve can kayıplarının artmasına yol açmıştır.
Deprem sonrasında karşı karşıya kalınan en acı ve çaresizlik dolu durumlardan biri de yıkılan binalardan çıkarılan cenazelere ilişkindir. Bölgedeki cenazeler günlerce sokakta bekletilmiş, çoğu kimlik tespiti yapılmadan, örnek alınmadan ve bazen toplu olarak defnedilmiştir. Cenazelerin örnek alınmadan defnedilmesi ise tüm bu bulguların yok olmasına ve ilerde olası hukuksal süreçlerde ciddi hak kayıplarının yaşanmasına neden olmuştur.
Üzerinden koskoca bir yıl geçmesine karşın depremlerde ne kadar can kaybı yaşandığı, ne kadar kişinin kayıp olduğu, ne kadar vatandaşımızın engelli bireyler haline geldiği gibi sorular halen belirsizliğini korumaktadır.
Resmi açıklamalara göre depremden etkilenen illerde 350 çadır kentte toplam 645 bin çadır kurulmuştur. Çadır kentlerde yaklaşık 2,5 milyon kişi barındırılmıştır. Bugün gelinen noktada 414 konteyner kentte 215 bin 224 konteyner kurulumu yapılmış ve geçici barınma alanlarına 691 bin depremzede yerleştirilmiştir. Deprem bölgesinde kurulan geçici barınma alanları ulusal ve uluslararası standartlara uyulmaması nedeniyle altyapı hizmetleri bakımından yetersiz kalmıştır. Hızla kurulan geçici barınma alanlarında insani gereksinimler dikkate alınmamış, salt kapalı alanlar oluşturma anlayışı egemen olmuştur. |
Okunma Sayısı: 56
Tüm e-Bülten Haberleri »
|
|
|
|
TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI NECATİBEY CADDESİ NO:57 KIZILAY-ANKARA
TEL : +90 312 294 30 00 FAKS : +90 312 294 30 88
e-POSTA : imo@imo.org.tr
|
|
|
|