
|
İSTANBUL ŞUBEMİZ: MESLEKTAŞLARIMIZ İÇİN COVİD-19 İLE İLGİLİ YÜRÜTTÜĞÜMÜZ KAMPANYA İÇİN DESTEK MESAJLARI ATAN BÜTÜN MESLEKTAŞLARIMIZ ADINA ÜYEMİZ SELİM RIDVAN GÜNGÖR`ÜN MESAJINI SİZLERLE PAYLAŞIYORUZ. |
Yayına Giriş Tarihi: 03.04.2020 00:00
Güncellenme Zamanı: 03.04.2020 14:03:25 Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ |
 |
Sayın TMMOB, İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanlığına,
Göndermiş olduğunuz duyuru ile de olsa, meslek odamız olarak arkamızda durduğunuzu görmenin verdiği huzur ile birlikte, aşağıdaki duyuruya
ilaveten otuz yıldan fazla meslek hayatımda karşılaştığım ve ülkemizin insan motifine uygun olduğunu düşündüğüm bir açıklamayı sizlerle
paylaşmak istiyorum. |
İstanbul Şubemiz: Meslektaşlarımız İçin Covid-19 İle İlgili Yürüttüğümüz Kampanya İçin Destek Mesajları Atan Bütün Meslektaşlarımız Adına Üyemiz Selim Rıdvan Güngör`ün Mesajını Sizlerle Paylaşıyoruz. Sayın TMMOB, İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanlığına, Göndermiş olduğunuz duyuru ile de olsa, meslek odamız olarak arkamızda durduğunuzu görmenin verdiği huzur ile birlikte, aşağıdaki duyuruya ilaveten otuz yıldan fazla meslek hayatımda karşılaştığım ve ülkemizin insan motifine uygun olduğunu düşündüğüm bir açıklamayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Şu anda ülke dışında çalışmaktayım. Bulunduğumuz ülkede OHAL ilana edildi. Ülke giriş-çıkışları kapatmış durumda. Saat 17:00- 05:00 arası sokağa çıkma yasağı var. Bulunduğumuz ülkenin yasal şartlarından dolayı ülkeye kendi sağlık personelimizi getirememiş durumdayız. Bağlı bulunduğumuz Büyükelçilik, içinde bulunduğumuz pandemik ortamı bahane ederek acil durumlar dışında gelmememiz için bizlere uyarı gönderdi.Sayın Sağlık Bakanımız, ülkemize gelmememizi, gittiğimiz durumda ondört gün karantinada tutulacağımızı açıkladı. Bizler, ben ve benim gibi yurtdışı şantiyelerde kalan meslektaşlarım, yarı açık cezaevi misali kamplarımızda kaldık. Kimilerimiz içindebulanan krizi yönetmeyi becerip bu durumu atlatabilecek, kimilerimiz ise gerek virüsün etkisine (umarım ki gerek kalmaz) gerek psikolojik tedavilere ihtiyaç duyacak. Profesyonel hayatımıza bakacak olursak; kurumsallaşmamış firmaların, halen patron tekelinde olan firmaların, yurtdışı şantiyelerinde yukarıda saydığım etkilere maruz kalması kaçınılmaz olacaktır. Bunun sebebi, firmaların sadece kar amaçlı odaklanma ile yapılanmış olmaları ve bu kar amacının bileşenlerinde ister istemez bazı dış güç sağlayıcı politik ortakların da yer almasıdır. İçinde bulunduğumuz durumu doğru irelersek, bunu hiç kimsenin yalanlamasına gerek yoktur. Gerçekler maskelenmeye gerek duymayacak kadar açık şekilde etrafımızda açıkça görülmektedir. Hiçbir şirket meslek adamını demirbaş olarak görmüyor. Muhasebe elemanları dışında. Yukarıda saydığım gerçekler, İnşaat alanında özel sektörde çalışanların yaşadıkları gerçeklerdir. Bu gerçeklerin suçlusu yoktur. Bizler bu yolu kendimiz seçtik ve bu yolda çalışmaya devam etmekteyiz. Hele ki, belirli bir yaşın üstüne çıktıktan sonra. Kamu çalışanları için durum farklı ama bizler kamu yerine profesyonel hayatı seçenleriz. Profesyonel derken, kamu sektöründe çalışan profesyonelleri uzman kelimesi ile isimlendirmeyi daha doğru bulduğum çin, Peki yapabileceğimiz bir şey var mı? Bizi hayattan koparmayacak, iyi ve konforlu bir gelecek sağlamak amacıyla ailemizden uzaklarda yaşamayı kabul edere geldiğimiz yabancı topraklarda bizi koruyacak, kucaklayacak bir şey var mı? Elbette ki günlük yaşamda önlemelerimizi alıyoruz ve alacağız. Elbette ki ailemizle olan iletişimimizi koparmadan, gerek onların gerek bizim ruh sağlığımız için günün belirli saatlerinde maskelerimizi takacağız. Bulunduğumuz iş yerlerinde, şantiyelerdeki ofislerimizde, yemekhanelerimizde, lokallerimizde bu maskeleri takmaya devam edip, birbirimize destek olmaya çalışacağız. Çalıştığımız firmalar bu konuda önlem almasa bile, biz kendimiz önlemler alıp hayat mücadelesini sürdüreceğiz. Kime karşı? İşte burası en önemli nokta.İçerisinde bulunduğumuz sektör aslında pek de büyük olmamakla beraber, profesyonel anlamda yönetici olanların kendisini ifşa ettiği bir sektör. Kimileri patrona, kimileri koltuğa, kimleri de mesleğine bağlı. Ne yazık ki bu süreçte yönetici olacak kişilerin eğitim ve seçiminde odamız herhangi bir şekilde dahil olamıyor. En azından kriz yönetimini başarabilecek mühendislerin yetkilendirilebileceğinin sınanması aşamasında. Mesleğimiz; yapısal çözümlerin, mühendislik hesaplarının yapılması yanında bunların sahadaki imalatlarının da yaptırılması ve denetlenmesi konusunu kapsıyor. Sahada imalatların yapılması ve denetlenmesini sağlayan Şantiye Şefleri, ne yazık ki Proje Müdürü ve/veya Proje Direktörü/Koordinatörü gibi titr sahibi ancak işin yapılmasından bihaber, çoğu zaman meslekten bile olmayan kişilerin altında eziliyor. Karar veremiyor. Vermek isterse, oyuncu değişiyor. Gelen gidene meslektaş olarak değil, hata yaptığı için gönderilen, kovulan gözlüğüyle firma düşmanı olarak bakıyor. İşte bizleri bekleyen en büyük tehlike bu. Bana göre karşı koymamız gereken nokta da bu. Odamızın bu konuda bir çalışma başlatarak, Şantiye Şefleri`nin denetimlerinin kimler tarafından yapılabileceğini bir yasa tasarısı haline getirmesi gerektiğine inanıyorum. Kimler tarafından işe alınabileceği, kimler tarafından işten çıkartılabileceği, İş Kanunu`nun hangi maddeleri gereğince Sözleşmelerinin feshedilebileceğinin bir yasa ile belirlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Şantiye Şeflerinin aldığı kararları hiçe sayarak, sırf egoların tatmini için bile Şantiye Şefi`nin aldığı kararları hiçe sayan, gerek meslek içinden gerek meslek dışından yöneticilerin, patron baskısı altında veya patronun haberi bile olmadan aldıkları yanlış kararlar sonucunda yurtdışı şantiyelerimizde ciddi sorunlarla karşılaşacağımız aşikardır. Kapatılmayan şantiyeler, denetimsiz giriş-çıkışlar, maliyet hesabı yapılarak hiçe sayılan hijyen ve temizlik. Sadece büyük egolar doğrultusunda yönetimsel guruplaşma, adamcılık bile bu konuda önemli bir etken olarak sayılabilmektedir. Konunun hassasiyeti için bilgilerinize arz ederim. Saygılarımla, Selim Rıdvan Güngör |
Okunma Sayısı: 48
Tüm e-Bülten Haberleri »
|
|
|
|
TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI NECATİBEY CADDESİ NO:57 KIZILAY-ANKARA
TEL : +90 312 294 30 00 FAKS : +90 312 294 30 88
e-POSTA : imo@imo.org.tr
|
|
 |
|