DOĞAYI VE ÇEVREYİ GÖZETMEYEN POLİTİKALAR YAŞAMI TEHDİT ETMEKTEDİR!
1972 yılında yapılan Birleşmiş Milletler Stockholm Konferansında, kalkınma ve sanayileşme politikalarının doğurduğu çevresel sorunlara dikkat çekmek için 5 Haziran tarihi, "Dünya Çevre Günü" ve 5 Haziran sonrası devam eden hafta da "Dünya Çevre Haftası" olarak kabul edilmiştir. Konferansın üzerinden geçen 45 yıla rağmen çevreyi kendi yararları için kullanan çıkar çevreleri ve topluma karşı sorumsuzca davranan devletlerin çevre politikaları ile savaşlar, yeryüzündeki canlı yaşamını bir yok oluşa doğru sürüklemektedir.
Kutup bölgelerinden dünyanın akciğeri yağmur ormanlarına, Amerika`dan Asya`ya kadar, dünyanın dört bir yanında etkileri ortaya çıkan, insanla birlikte tüm canlı varlığına tehdit oluşturan pek çok felaket yaşanmaktadır. Bu felaketlerin en temel kaynağı ise insan faaliyetlerinden doğan ve çevreye etki eden uygulamalardır.
Başta petrol ve doğalgaz tüketimi olmak üzere enerji politikalarından kaynaklanarak çığ gibi büyüyen karbon salınımı atmosferde tehlike çanlarının çalmasına neden olurken, yapımına devam edilen nükleer santraller, artan kimyasal atıklar, kentlerin beton yığınlarına çevrilmesi, yeşil ve sulak alanların yok edilmesi, tarım alanlarının yapılaşmaya açılması ve daha birçok neden bu yok oluşu hızlandırmaktadır.
Çevreyi tehdit eden bir başka önemli konu da bölgemizde yaşanan savaşlardır. İnsan hayatını, birçok canlıyı, çevreyi ve kültür varlıklarını katleden çatışmalar, telafisi imkansız sonuçlar doğurmaktadır.
Ülkemizi ve çevreyi birer "rant" aracı olarak gören anlayışların ürünü olarak ortaya çıkan yasa ve yönetmelikler de çevre tahribatını giderek arttırmaktadır.
Çevre, doğa ve yaşam alanlarının talan edilmesine karşı çıkan meslek odamız, bilim insanlarıyla birlikte bu yok oluşa karşı çalışmalarını sürdürmektedir. Demokratik kitle örgütleri ise baskı altına alınmakta, işlevsizleştirilmeye çalışılmaktadır. Yeni çevre sorunları yaratacak uygulamalar karşı yaşam alanlarını savunan yurttaşlar ve örgütler şiddete maruz kalmaktadır.
İnşaat Mühendisleri Odası olarak, doğal hayatın, tarihin ve kültürel varlıkların korunmasının; sürdürülebilir çevre politikalarının uygulanmasının hayati öneme sahip olduğunu sürekli olarak ifade ediyoruz. Bu uyarılar dikkate alınmazsa dünyamız bu ağır yükü daha fazla kaldıramayacak, insan ve tüm canlı varlıklar ürkütücü bir şekilde yok olacaklardır. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu |