İMO Diyarbakır Şubesi, Sur`daki yıkımların kamu yararı gözetilmeden yapıldığını ve binlerce yurttaşın mağdur edildiğini belirterek, “Kamu yararı olmayan hiçbir yıkım ‘kentsel dönüşüm’ olamaz. Tüm yetkililere sesleniyoruz; tarihi Sur ilçemizde travmalara neden olacak yıkımları durdurun, yurttaşları evlerinden çıkarmaya son verin, halkın taleplerini acilen yerine getirin” dedi.

DİYARBAKIR ŞUBEMİZ: SUR`DA YIKIMLARI DURDURUN
 
İMO Diyarbakır Şubesi, Sur`daki yıkımların kamu yararı gözetilmeden yapıldığını ve binlerce yurttaşın mağdur edildiğini belirterek, "Kamu yararı olmayan hiçbir yıkım ‘kentsel dönüşüm` olamaz. Tüm yetkililere sesleniyoruz; tarihi Sur ilçemizde travmalara neden olacak yıkımları durdurun, yurttaşları evlerinden çıkarmaya son verin, halkın taleplerini acilen yerine getirin" dedi.

Sur ilçesinde evlerin yıkılması ve yurttaşların zorla göç ettirilmesine ilişkin yapılan açıklamada Diyarbakır`ın 33 medeniyete ev sahipliği yapan tarihi Sur ilçesinin Cemal Yılmaz, Hasırlı, Fatih Paşa, Savaş, Cevat Paşa ve Dabanoğlu mahallelerinde 2 Aralık 2015 günü ilan edilen sokağa çıkma yasağı bugün hala devam ettiği hatırlatıldı. Hiç kimsenin girişine izin verilmeyen bu mahallelerdeki evlerin neredeyse tamamının iş makinalarıyla yıkıldığı, yerlerine de Diyarbakır`ın dokusuyla ilgisi ve benzerliği olmayan yeni yapılar inşa edildiği kaydedildi. Bu yıkımlara Bakanlar Kurulu`nun aldığı kararın sebep olduğuna dikkat çekilen açıklamada,  Bakanlar Kurulu`nun, meslek odaları başta olmak üzere yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve Sur`un asıl sahipleri olan yurttaşlara danışmadan 2016`da "Acele Kamulaştırma" kararı aldığı ve jet hızıyla uygulamaya koyduğu ifade edildi. Açıklamada, bu karara karşı meslek odaları ile sivil toplum örgütleri, yerel yönetimler ve yurttaşların yaptığı tüm hukuki girişimlerin sonuçsuz bırakıldığı belirtildi.
 
‘Sur bakanlığa teslim edildi`
Sur ilçesinde bir süre devam eden "kentsel dönüşüm" kararının da 2009 yılında TOKİ, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Sur ve Diyarbakır Büyükşehir belediyeleri tarafından başlatıldığı hatırlatılan açıklamada, "Yetkili kurumlar, yaptıkları çalışmalar sonucu 429 yapı için hak sahipleriyle ev ve para karşılığında anlaştı. Söz konusu evler yıkıldı, iki mahalledeki diğer hak sahipleri ise anlaşmayı kabul etmemiştir. Kamulaştırma ve yıkım kararının tepki çekmesi üzerine Büyükşehir ve Sur belediyeleri, bu süreci bir süre sonra durdurmuştur. Ancak 4 Aralık 2012`de Sur ilçesinin tamamı, Afet yasası olarak bilinen 6306 sayılı kanun kapsamında riskli alan ilan edilerek bütün yetkiler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`na teslim edilmiştir" denildi.
 
‘Halk göç etmek istemiyor`
Sur`da birçok mahallede olduğu gibi Alipaşa ve Lalebey mahallelerinin boşaltılması için yılbaşından bu yana çalışmaların devam ettiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Geçtiğimiz Nisan ayında, yurttaşların ikamet ettikleri evlerini 1 Mayıs`a kadar boşaltmaları için camilerden anons yapılmıştır. Vatandaşlar evlerini terk etmeyince 16 Mayıs`ta bu kez polisler tarafından zırhlı araçlardan anons gerçekleştirilmiş,  19 Mayıs`ta elektrik ve suların kesileceği, 21 Mayıs`ta ise yıkımın başlayacağı duyurulmuştur. Evlerini boşaltmaları istenen vatandaşlara 500 TL taşınma parası verileceği yönünde anonslar tekrarlanarak sürmüştür. Bir süre önce hak sahipleri adına banka hesaplarına düşük miktarlarda para yatırılmış ancak birçok aile evini boşaltmayı kabul etmemiştir. İki mahallede yaşayan yurttaşlar, evlerinin yıkılmasını istememekte, yıllarca yaşadıkları sokaklarından ve mahallelerinden göç etmek istememektedirler. Bunu da her gün ortaya koydukları tepkilerle göstermektedirler."  
 
‘Yapılar ilçenin dokusuna aykırı`
"Yeniden inşa", "Sur`u Toledo yapma" ve "tarihsel dokuyu koruyarak restore etme" vaadiyle ilçede başlatılan yıkımların, halkın ve sivil toplum örgütlerin tepkisine neden olmasına rağmen durdurulmadığı vurgulanan açıklamada, yasağın sürdüğü mahallelerde betonarme ve üzerine bazalt giydirmelerle inşa edilen yapıların, kentin tarihsel-kültürel özellikleri ile bir ilgisi olmadığı ve ilçenin dokusuna aykırı durduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, tepkiler üzerine yetkililerin, "inşa edilen yapıları inceleyeceğiz" demekle yetindiği ifade edildi.   
 
‘Halkın taleplerini yerine getirin`
Sur`daki yıkımlarda kamu yararı gözetilmediğinin bir gerçeklik olduğu belirtilen açıklamada, "Binlerce insan mağdur edilmiş, Ramazan ayına girdiğimiz bu günlerde Alipaşa ve Lalebey mahallelerine verilen elektrik ve su kesilmiş, vatandaşlar iftarlarını başka mahallelerden taşıdıkları su ile mum ışığında açmaktadır. Kamu yararı olmayan hiçbir yıkım ‘kentsel dönüşüm` olamaz. İnsanların en doğal ihtiyacı olan su ve elektriği kesmek, hiçbir yasaya, inanca ve vicdana sığmaz. Bu insanlık dışı bir muameledir. Buradan tüm yetkililere sesleniyoruz; tarihi Sur ilçemizde travmalara neden olacak yıkımları durdurun, yurttaşları evlerinden çıkarmaya son verin, halkın taleplerini acilen yerine getirin" diye kaydedildi.