İMO İstanbul Örgütlenme Çalıştayı Yapıldı Odamız tarafından İstanbul`da düzenlenen Örgütlenme Çalıştayı, 18 Şubat 2017 tarihinde gerçekleştirildi. Toplantı İMO Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Gökçe ve İMO İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Suna`nın konuşmalarıyla başladı. Nusret Suna konuşmasında, "Örgütlenme ile ilgili gerçekleştirilecek yaygın tartışmalar, kuramsal zeminimize sağlayacağı katkıların dışında, örgütlenmenin bizzat itekleyicisi, motor gücü yerine geçecek. Açık ki, günümüz Türkiye`sinin sorunlarından biri, demokrasi kavramının içselleştirilememesi, toplumsal dinamikler üzerine bina edilememesidir. Elbette bunun kaynağını biliyoruz. En sıradan demokratik hakların bile suç sayıldığı, her türlü demokratik örgütlenmenin yasaklandığı, ister politik ister mesleki olsun örgütlenmenin suç sayıldığı, öcü gibi gösterilmeye çalışıldığı bir ülkede yaşıyor olmak, bizleri sorunun kaynağına götürmektedir. Türkiye gibi askeri darbelerin, darbe girişimlerinin, şiddet ve terörün gündemden düşmediği bir ülkenin atmosferinden bırakalım politik yapılanmaları, meslek örgütlenmeleri bile doğrudan etkilenmektedir. Türkiye gibi bilimin, bilimsel düşüncenin, meslek disiplinlerinin önemsizleştirilmeye çalışıldığı, hurafelerin, akıl ve çağ dışılığın muteber ilan edildiği bir ülkede, bırakalım mesleki örgütlerin gelişmişliğini, mesleklerin evrensel normlarını kabullenmede bile sorun yaşanmaktadır." dedi. Suna, çalıştay konuları olan inşaat mühendisliği eğitimi, yetkin mühendislik, meslek sorunları, ülkemizdeki inşaat sektörü ve inşaat mühendisliği uygulamaları ve meslek etiği hakkında değerlendirmelerde bulundu.İMO Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Gökçe konuşmasında şöyle dedi;"Oda olarak Türkiye`de düzenlenecek sempozyum, çalıştay ve konferanslara değinerek, Şubelerimizin bulunduğu 25 yerde çalıştaylar düzenleneceğini belirtti. Gökçe, ülkenin çok ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu, ülke içinde ve sınırların dışında yaşanan olayların ve savaşın önemli bir meslek grubu olarak bizleri de derinden ilgilendirdiğine ve etkilediğine dikkat çekerek, "İnsanların bulunduğu hizmet aldığı yapılar nasıl güvenli olmak zorunda ise, yaşadığımız coğrafyada toplumda güvenli ve huzurlu bir yaşam içerisinde olmalıdır, olmak zorundadır güvenli ve huzurlu bir ortamda yaşamanın temel şartı barış ve hoşgörü içerisinde bir arada yaşamaktan geçer. Bugün ülkemizde 15 Temmuz darbe girişimi sonrası daha fazla belirginleşen bir yönetim krizi var. Bu kriz çözülmeden sorunların çözümü de çok kolay olmayacaktır. Binlerce insanın işinden olması, gözaltına alınması, tutuklanması birçok kurumu bizim meslek grubumuzun olduğu kurumlar dahil olmak üzere bugün işlemez hale getirmiştir. Bu işlemez mekanizmadan mühendislerde kendilerine düşen önemli payı almışlar, almaya da -ne yazık ki- devam ediyorlar. Bilgiye yapabilirliğe ve tecrübeye dayalı bir sistemden uzunca bir süredir uzaklaşılması, cemaat ve tarikat ilişkileriyle devlet aygıtına döndürmeye çalışılmasının bedelini ağır bir şekilde ödüyoruz. Tüm bunlar yetmezmiş gibi -hiç gereği yokken- toplumumuz ‘evet`çiler ve ‘hayır`cılar olarak daha da kutuplaştırıldı ve bölündü. Üstelik ‘Hayır` diyecek olanlar hain, terör işbirlikçisi, Fethullah Gülen yandaşı olarak ilan edildiler. Geleceğin ‘Tek Adam` yönetimini, geleceğin diktatörlüğünü oluşturacak bu anayasa değişikliğini doğru bulmuyoruz. Parlamenter demokrasiyi yok edip, yargının başı, anayasanın başı, parti başkanı, devlet partisinin başı, bakanların değil sekreterlerden oluşacak bakanların başı, yasamanın başı olan tek adam sistemine doğru bulmuyoruz. Yurtseverliğimize, mesleğimize ve meslektaşlarımıza olan sevgimizi kimse bizim elimizden alamaz. ‘Tek Adam` ve diktatörlüğe yol açacak bir mutlakıyet rejimini kimse bize demokrasi ve cumhuriyet diye yutturamaz. İnşaat Mühendisleri akıllı insanlardır geleceği bugünden görebilen insanlardır, mesleğimizi ve meslektaşlarımızın sorunlarına büyük çekişmelere teslim etmeden, çalışmalarımızı mesleki anlamda sürdürmeye devam edeceğiz. İnşaat mühendisliği kurucu mühendislik alanlarının başında gelmektedir. Odamız anayasal bir kuruluş, yarı resmi bir meslek örgütüdür. Yönetim organları seçimle oluşan özerk yapısıyla demokratik meslek odası olarak tanımlanmaktadır. Meslek odası yöneticisi olmanın bizlere yüklediği bir sorumluluk var, bu sorumluluk yönetim sürecinde kamu yararına dikkate almayı da gerekli kılmaktadır. Odamız, kamu yararına aykırı olan gelişmeleri ve uygulamaları önlemek için tüm imkanlarını kullanmak durumundadır. Yapımızın sadece dayanıklı ve sağlam olarak üretilmesinin yanında sürdürülebilir olması da gerekmektedir. Az gelişmiş ülkelerin yazısı azgelişmişlikten kurtulmak olunca, meslek odaları da mutlaka yenilikçi ve ilerlemeden yana olmak zorundadır. Odamızın dünyaya bakışı ilerlemeden ve yeniliklerden yana olunca biz yöneticilerin görevi de acı gerçekleri çekinmeden meslektaşlarına ve toplumumuza acı da olsa söylemekten çekinmemektir. Bugün toplumumuzun gündemini oluşturan terör ve savaş gerçeğini, 16 Nisan`da yapılacak olan anayasa referandumu gerçeğini yılmadan usanmadan anlatmaktır. İnsan yaratmış olduğu hiçbir makine ve teknolojik araçların bir parçası değildir. Tüm insan ilişkilerimizde böyle bir bakışın olması da oldukça değerlidir. Bu yaklaşıma ulaşmak için başta meslektaşlarımız ve mesleğimiz olmak üzere onları anlamak gerekir, anlamak için de hayata dair, mesleğimize dair sorunlarımızı açık seçik bir şekilde anlatmak gerekir. Odamızın siyaset, ticaret ve tarikat alanından bağımsız olarak hizmet etmesi, proje yönetim ve denetimi aşamalarında mesleki bilgi yetki ve sorumluluğunu yerine getirmek için örgütlü olması, meslek örgütümüzün güçlü, aktif ve dayanışma içinde olmasına büyük ölçüde ihtiyaç vardır."Çalıştayın 1. Oturumu, Nusret Suna`nın oturum başkanlığında, "Mesleki Sorunlarımız ve Mesleki Örgütlülüğümüz" başlığıyla yapıldı. Oturumda Hakkı Nadir Çelebi "Ülkemizde inşaat mühendisliğinin başlıca mesleki sorunları ve nedenleri; TMMOB ve İMO`nun mesleki sorunlarımızın çözümündeki yeri ve rolü; İMO`da örgütlülüğümüzü ve mesleki dayanışmamızı nasıl daha güçlü kılabiliriz?" konulu sunum yaptı. Abdulselam Suvakçı, "Geçmişe bakabilmek, hatırlamak ve yapabilir olmak" konulu sunum yaptı. Çalıştayın 2. oturumu "İnşaat Mühendisliği Eğitimi, Yetkin Mühendislik ve Meslek Etiği" başlığında, Murat Serdar Kırçıl`ın başkanlığında gerçekleşti. Oturumda; Prof. Dr. Güngör Evren "Etik ve Meslek Etiği" başlıklı, Zeki Karadeniz "Yetkin Mühendislik ve İMO`nun Yetkin Mühendislikle İlgili Çalışmaları" başlıklı, Prof. Dr. Yalçın Yüksel "İnşaat Mühendisliği Eğitiminde Durumumuz, Başlıca Sorunlarımız Ve Çözüm Önerileri" başlıklı sunum yaptı. |