İMO İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen Meslekte 25. Yıl Onur Belgesi Töreni 29 Ocak 2017 İstanbul Şubemiz Konferans Salonu’nda gerçekleşti.

İstanbul Şubemizde Meslekte 25 Yıl Onur Belgesi Töreni
 
İMO İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen Meslekte 25. Yıl Onur Belgesi Töreni 29 Ocak 2017 İstanbul Şubemiz Konferans Salonu`nda gerçekleşti. Törende 1991 mezunu meslekte 25 yılını dolduran meslektaşlarımıza Onur Belgeleri takdim edildi.
 
Tören İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna`nın konuşmasıyla başladı. Suna, ülkenin kritik günlerden geçtiğini, terör ve şiddetin toplumsal hayatı derinden etkilediğine ve parlamenter demokratik hayatın askıya alınmak istendiğine işaret ederek başladığı konuşmasında "Acının, gözyaşının, ölümün kıskacından demokrasiye, insan ve doğa sevgisine, çağdaş yaşama, bilimsel düşünceye, laik hukuk devletine sıkı sıkıya sarılarak kurtulacağımıza inanıyoruz." dedi.
 
Meslek hayatında geçirilen onurlu yılların simgesel bir ifadesi olan belgelerin, sadece geçmişe teşekkür olmadığını, aynı zamanda geleceğe dair bir taahhüt içerdiğini dile getiren Suna, "Sizlerin, bizlerin ülkemize, mesleğimize, toplumumuza taahhüdümüz bulunuyor: Bilgi birikimimizi, emeğimizi halkımızın ve ülkemizin yararına kullanacağız. Kamu yararını ve mesleki etik kuralları hiçbir koşul altında tartıştırmayacağız; mesleğimizin evrensel kabullerini ve bilimsel bilgiyi rehberimiz kabul edeceğiz. Mesleğe ilk adımını attığınız günden bu yana, faaliyetlerinizi bu taahhüde uygun gerçekleştirdiniz. Mesleki onuru, mesleki itibarı hep el üstünde tuttunuz; meslek odanızı referans kurum haline getirdiniz. Onur belgeleri işte buna teşekkürdür; onur belgelerini almak üzere şubemize gelme nezaketinizi göstermeniz ise bizler açısından başlı başına bir mutluluk kaynağıdır." dedi.
 
Suna, inşaat mühendisliği mesleğinin meşakkatli bir meslek olduğunu dile getirerek, mühendislik disiplinleri arasında sosyo-kültürel etkilenmeye açık ender alanlardan biri olduğunu dile getirerek, inşaat mühendisi Kadir Çile`nin 1955 yılında Şanlıurfa Birecik Köprüsü`nün temellerinin atılması sırasında salcılık yaparak geçimini sağlayanlar tarafından görevi başında öldürülmesini örnekledi.
 
Suna , "İnşaat mühendisliği, proje masalarında dirsek çürütmekle, şantiyelerin tozunu, toprağını solumakla değil, medeniyetleri var etmekle, önünü açmakla ve onları geleceğe taşımakla sorumludur. Bunun içindir ki mesleğimizi büyük bir özenle koruyor gelişimine katkı sunmaya çalışıyoruz. Mütevazılığınız, yüce gönüllüğünüz için sizlere bir kez daha teşekkür ediyorum. Denebilir ki geride bırakılan 25 yıl, sizlerin mesleki olgunluğa eriştiğinin habercisidir. Öğrenerek ve biriktirerek çıkılan basamaklar, öğrenmenin yaşı olmayacağı gerçeği ile birleşmekte ve karşımıza usta işi uygulamalar çıkmaktadır." diyerek, Odanın meslektaşlara hizmet etmekten vazgeçmeyeceğini, dayanışma ilişkisinin mesleğin niteliğinin yükselmesini sağlayacağını belirtti.
 
Suna, "Dinamik yönünüz, öğrenme, kendinizi geliştirme arzunuz, Şubemizin bütün planlamalarının odak noktasında bulunmaktadır. Bizler için çok kıymetlisiniz; hepinize buradan teşekkür ediyorum. Meslekte 25 yılını tamamlayan arkadaşlarımızın ödül töreninde kendilerini ve bizleri yalnız bırakmayarak incelik gösterdiniz. İyi ki varsınız, iyi ki yanımızdasınız. Beni dinlediğiniz için bir kez daha teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum." sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
 
İMO Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Gökçe ise konuşmasında "Bizim mesleğimiz en eski mesleklerden birisidir. Bu nedenle insanlık tarihi açısından önemli bir meslektir. Aynı zamanda medeniyet mesleği, barış mesleği... Yaratan ve yaşatan bir meslek bizim mesleğimiz." diyerek başladı. "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nın Şehircilik Şurası`nda Cumhurbaşkanının İstanbul ve Ankara için "Bu yüksek yapıları kimler yaptı? Fazla kot vermekten dolayı 5-6 kat fazla yapılmış, bunlar şehrimizi mahvetmiş. Bu yüksek binaları kim yaptı? Bu müteahhitler var ya bu müteahhitler rant için çalışıyorlar" sözlerine değinen Gökçe, bunların Oda olarak yıllardır dile getirildiğini belirterek, "Umuyorum ki her zaman karşılaştığımız ve yaşadığımız gibi bir yanılgının ifadesi değil; gerçekten olabildiği kadar kötüleşmiş olan kentlerimizin, hiç olmazsa bundan sonraki süreçte daha sağlıklı bir yapılaşma noktasında, bilim ve bilgi insanları başta olmak üzere, sizler başta olmak üzere bilime ve bilgiye, kent plancıları ve mimarlara önem verilir" dedi.
 
Meslek insanlarının akıllı, bilgili, düşünen, sorgulayan ve soran insanlar olduğunu dile getiren Gökçe, bütün eksikliklerine rağmen demokrasiyle yönetilen son derece önemli ülkelerden biri olduğumuzu belirtti. 1930`lu yıllarda henüz Fransa`da İsviçre ve Avrupa`nın en gelişmiş ülkelerinde kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmemişken ülkemizde verildiğini; 1924-25`li yıllarda hilafetin kaldırıldığını, 1920`li yıllarda Büyük Millet Meclisi kurulduğunu ve bugün birçok ülkenin model olarak kullandıkları eğitim sisteminin 1940`lı yıllarda Enstitüler olarak kullanıldığını ve önemli bir eğitim seferberliği olduğunu hatırlatan GÖKÇE, "Peki nasıl oluyor da bugün ülkemiz Pisa`da (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) dünyada 70 ülkenin içerisinde 54-55`inci sırada yer almış, öğrencilerimiz okuduğunu anlamayan, matematik ve fizikte oldukça geri bir ülke noktasına nasıl olmuş da bu noktaya oturmuşuz" diye eğitimde geldiğimiz noktaya işaret etti.
 
Yakın gelecekte yapılacak olan referandumun çok gerekli olmadığına dikkat çeken Gökçe, 18 maddeden oluşan Anayasa ile, Türkiye Büyük Millet Meclisi`nin ortadan kaldırılacağını, şeklen var olacağını, Bakanlar Kurulunun şeklen olacağını, Savcılar Ve Hakimler Yüksek Kurulunun tek adam tarafından seçileceğini, Anayasa Mahkemesi`nin 13 üyesinden 12`sinin tek adam tarafından seçileceğini dile getirerek, böyle bir sistemin güven veren bir sistem olmadığına dikkat çekti. "Dünyanın gelmiş olduğu bu noktada daha da çağdaşlaşmak, daha da demokratikleşmek daha da çok insanın katıldığı bir rejim bir sistem oluşturmak yerine var olan demokratik Cumhuriyeti değiştirerek tek adama teslim etmek başta inşaat mühendisleri ve biz meslek insanlarının oturup düşünecekleri çok temel bir konudur. Hepimiz açısından önümüzdeki günler önemli günlerdir. Sorgulamak, araştırmak, incelemek gerekiyor." sözleriyle konuşmasına devam eden Gökçe, "Umuyorum ki daha sorunsuz bir ülke daha sorunsuz bir dünyada, mesleğinizi özgürce, bilgiye dayalı, mühendislik ilkelerine dayalı olarak bundan sonraki süreçte yürütebilirsiniz. Sağlıklı yaşamınızı diliyorum, başarılarla mesleğinizi yapmanızı diliyorum. Eşleriniz, çocuklarınız, dost ve akrabalarınızla birlikte ağız tadıyla yaşayacak bir Türkiye ve dünya diliyorum, tümünüze saygılar, sevgiler sunuyorum." diyerek konuşmasını sonlandırdı.