İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu’nun, Zeytinburnu’nda Çöken Bina ile İlgili Yaptığı Açıklama. 14 Ocak 2017

Belediyelerin Görevleri Halkta Korku ve Panşk Yaratmak Değil Sorumluluklarını Yerine Getirmektir

Bilindiği gibi 13 Ocak 2017 tarihinde İstanbul Zeytinburnu`nda bulunan bir bina kendiliğinden yıkılmış ve ne yazık ki 2 vatandaşımız hayatını kaybetmiş ve 17 vatandaşımız da yaralanmıştır. İlk yapılan belirlemelere göre, hayatını kaybeden ve yaralananların bina önünden tesadüfen geçen insanlar olduğu anlaşılmıştır.

Öncelikle; hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ailelerine başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyoruz.

Kamuoyuna yansıyan bilgiler, yedi katlı, 56 daire ve üç dükkânlı binanın 1993 yılında yapıldığı, 1997`de ise iskânın alındığı yönündedir. Binayla ilgili iki yıl önce tahliye kararı verilmiş, bir yıl süren tahliye çalışmaları sonucunda 24 Aralık 2015`te tamamen boşaltılmıştır.

Boşaltılan binanın bir yıldır yıkılmamış olması ilgili belediye ve mülki amirliğin sorumluluğundadır.

Riskli yapıların varlığının tespiti, boşaltılması ve yıktırılması kentsel dönüşüm yasasından önce de belediye ve mülki idarelerin sorumluluğundaydı. Kentsel dönüşüm yasası idarelerin riskli yapılara yönelik müdahalelerini kolaylaştırmıştır. Buna rağmen bu binaya neden müdahale edilmediği soruşturulmalıdır.

Zeytinburnu Belediye Başkanı Sayın Murat Aydın`ın 2000 yılından önce yapılan yapıların sağlam olmadığı yönünde yapmış olduğu beyanat son derece talihsizdir. 1998 yılında deprem yönetmeliğinin yenilenmiş olması, öncesinde hiçbir mevzuatın, yönetmeliğin, teknik şartname ve standardın olmadığı anlamına gelmemektedir. 1998 öncesinde de bu şartnamelere uygun olarak yapılan yapılar sağlamdır. Fakat bu yapıların o şartlara uygun olarak yapılıp yapılmadığının kontrolü esastır.

Belediyelerin görevleri halkta korku ve panik yaratmak değil sorumluluklarını yerine getirmektir. Belediye Başkanı kendi kusurlarını gizlemek için 2000 yılından önce yapılan binaları kusurlu ilan etmektedir ki bu ne bilimsel ne de etik bir yaklaşım değildir.

İstanbul Şubesi olarak aşağıdaki soruların araştırılması ve cevap verilmesini talep ediyoruz:

• Bu binanın yıkım işlemi neden tamamlanmamıştır?

• Bina boşaltıldıktan sonra yıkıma kadar emniyet tedbirleri neden alınmamıştır?

• Binanın çevresinde, yanında, altında herhangi bir çalışma var mıdır?

• Boşaltılan binada kaçak bi şekilde kalanlar olmuş mudur? Olmuşsa bunların yapıya bir hasar verme olasılıkları var mıdır?

• 1999 depremi sonrası bu yapının hasar alıp almadığı araştırılmış mıdır?

• 1999 depreminden sonra hasar aldıysa ne türlü bir hasar raporu verilmiştir? Bu hasara karşılık binaya ne yapılmıştır?

Yukarıdaki soruların yanıtlarını beklediğimizi bildirir, yetkilileri gerekli önlemleri almaya davet ederiz.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu