6. Geoteknik Sempozyumu Tamamlandı İMO tarafından düzenlenen ve İMO Adana Şubesi yürütücülüğünde yapılan ‘Geoteknik Sempozyumu` tamamlandı. Çukurova Üniversitesi yerleşkesinde iki gün süren 6. Geoteknik Sempozyumu, ÇÜ Mithat Özsan Amfisi`nde, Adana Büyükşehir Belediye bandosunun renkli gösterisiyle başladı. Sempozyumun açılışına, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Ersan, Yönetim Kurulu 2. Başkanı Şükrü Erdem, İMO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Cihat Mazmanoğlu, Yönetim Kurulu Üyesi Necati Atıcı, TMMOB Adana İKK Sekreteri Hasan Emir Kavi, İMO Adana Şube Başkanı Nazım Biçer, Odamıza bağlı şubelerin yöneticileri, Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Kanuni Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Serindağ, Çukurova Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Fenercioğlu, TMMOB`ye bağlı odaların başkanları, öğrenciler, yurtiçi ve yurtdışından akademisyenler, mühendisler, çeşitli firmalar ile çok sayıda davetli katıldı. Nazım Biçer, Geotekniğin Önemini Anlattı
Sempozyumun açılışında konuşan İMO Adana Şube Başkanı Nazım Biçer, özel bir konu olan geoteknik mühendisliğinin, inşaat mühendisliğinin bir uzmanlık alanı olduğunu, ülkemizde ve tüm dünyada kabul gördüğünü vurguladı. Her zeminde, her şart altında güvenli, sağlıklı, yaşanabilir yapı üretiminin gerçekleştirilmesinin yolunun üst yapı uzmanı ile geoteknik uzmanının birlikte yapı tasarımı yapmasından ve İnşaat mühendisliği uygulamalarının bir takım çalışması içinde sürdürülmesinden geçeceğini kaydeden Biçer, "İnşaat Mühendisleri Odası bunun gereğini yerine getirmeye çalışmaktadır. Geoteknik mühendisliğinin gelişmesi, depremle ilişkisi ve yapı üretim süreçlerindeki modellemeler sempozyumun ana teması olacaktır" dedi. 1998 Adana-Ceyhan, 1999 Körfez depremiyle başlayan süreçte, inşaat mühendisliği mesleğinin daha çok depremle ilintili konularda gündeme geldiğini, ne yazık ki mesleki bilgi birikiminin öneminin doğal afet dönemlerinde daha çok hatırlandığını söyleyen Biçer, "En son yaşadığımız Van depreminde de aynı kilitlenme noktasının aşılmadığı görülmüştür. İnşaat Mühendisleri Odası düzenlediği etkinliklerle, bu dar bakış açısına karşı çıkmaya çalışmaktadır. Biz mühendisler; insan için, uygarlığın geleceği için, güvenli ve huzurlu bir yaşam için medeniyet oluşturmaya ve medeniyetlerin izlerini taşıyan köprüleri, yolları, binaları geleceğe taşımaya çalışmaktayız" diye konuştu.
Türkiye`nin bir deprem ülkesi olduğunu söyleyen Biçer, "Bir doğa hareketi olan depremin, doğal afete dönüşmesine yol açan bir başka gerçeklik daha bulunmaktadır. Bu gerçeklik aynı zamanda, geoteknik üzerine tartışılmasını ve önemle durulmasını zorunlu kılmaktadır. Aynı depremde, bir yapının ayakta kalması ile aynı yerde bir başkasının yerle bir olmasının nedeni aynı soruna işaret etmektedir. Bu gerçeklik, ekonomik ve güvenli yapılaşmanın temeli olarak gördüğümüz geoteknik deprem mühendisliği üzerine tartışılmasını ve önemle durulmasını zorunlu kılmaktadır" dedi. Nevzat Ersan: "Mesleğimizin Asli Amacı Güvenli Bir Yaşam Oluşturmaktır"
İnşaat mühendisliğinin asli amacının güvenli bir yaşam oluşturmaktan geçtiğini, mesleğin uzmanlık alanı olan geotekniğin bu amacın gerçekleşmesini sağlayan bilim dallarından biri ve mesleğin vazgeçilmezi olduğunu ifade eden TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Ersan ise, "Geoteknik gerek kuramsal gerekse de uygulama düzeyinde son yıllarda oldukça gelişme kat etmiştir. Bu topraklarda, Antakya`dan Van`a, yüzlerce deprem meydana gelmiş, 100 bini aşkın insan hayatını kaybetmiştir. Bir doğa olayı olan depremin, doğal afete dönüşmesi, bir başka ifadeyle can ve mal kaybına yol açması inşaat mühendisliğinin devreye girmesine neden olmuş, "deprem değil yapı öldürür" gerçeği inşaat mühendislerini yeni arayışlara, yeni tartışmalara sevk etmiştir. Zemin-yapı ilişkisi güvenli yapı üretiminin sağlanmasında taşıdığı öneme uygun olarak, meslek gündemimizin ilk sıralarında kendisine yer açmıştır. Zemin, tasarım ve uygulama bütünlüğünün sağlanması sorunun çözüm yolu olarak kabul görmüş ve bu doğrultudaki girişimler hız kazanmıştır" dedi. "Deprem riskine sahip bu topraklarda yaşamaya devam edeceksek güvenli yapı üretimini gerçekleştirmek durumundayız. Bu da bizi, geotekniğin önemini kavrama sorumluluğu ile karşı karşıya bırakmaktadır" diyen Ersan, şunları söyledi: "İnşaat mühendisliği, her zeminde güvenli yapı üretilebileceğini kanıtlayan bir bilim dalıdır ve mesleğimizi bu gerçekle geoteknik buluşturmuştur. Bu buluşma, zemine uygun temel tasarımının, güvenli bina üretiminin en önemli ayaklarından biri olduğunu tescil etmektedir."
Açılışta ayrıca, Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Çukurova Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Fenercioğlu, 6. Geoteknik Sempozyumu Düzenleme Kurulu Başkanı ve Çukurova Üniversitesi Geoteknik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Laman, Zemin Mekaniği ve Geoteknik Mühendisliği Derneği Başkanı Feyza Çinicioğlu, Çukurova Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Hakkı Çağatay da birer konuşma yaptı. Geoteknik mühendislerinin, öğretim elemanlarının, araştırmacıların ve sektördeki uygulayıcıların bir araya geldiği 6. Geoteknik Sempozyumu`nda 21 oturum, 11 çağrılı konuşmacı, 121 bildiri sunumu ile konuyla ilgili güncel bilgi ve deneyimlerini paylaşıldı. |