Antalya Şubemiz, 10 Ocak 2015 tarihinde “Kıyı ve Deniz Mühendisliğinde Sorunlar ve Çözüm Yöntemleri Konferansı” başlıklı bir konferans düzenledi.

Antalya`da "Kıyı ve Deniz Mühendisliğinde Sorunlar ve Çözüm Yöntemleri Konferansı"

Antalya Şubemiz, 10 Ocak 2015 tarihinde "Kıyı ve Deniz Mühendisliğinde Sorunlar ve Çözüm Yöntemleri Konferansı" başlıklı bir konferans düzenledi.

Konferansa konuşmacı olarak ODTÜ Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Ayşen Ergin, Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner, Yıldız Teknik Üniversitesi`nden Prof. Dr. Yalçın Yüksel ve Yüksel Projeden Dr. Işıkhan Güler katıldı.

Açılış konuşmasını yapan Antalya Şube Başkanı Dr. Cem Oğuz, 640 km kıyısı bulunan Antalya`da kıyı ve deniz mühendisliğinin büyük önem taşıdığına, kıyılarımızın doğru, etkin ve kamu odaklı kullanılması gerektiğine dikkat çekti. Oğuz, ülkemizin çok önemli kıyı, liman ve deniz uzmanlarıyla birlikte Antalya`daki kıyı kullanımlarına ve Boğaçayı Projesine her kesimin dikkatini çekmek amacıyla bu konferansı düzenlediklerini söyledi.

Kıyı ve deniz mühendisliği temel bilgilerinin yanı sıra Türkiye`deki deniz ve kıyı hareketleri ile kıyı yapıları hakkında bilgi veren ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşen Ergin, Antalya özelinde yapılması düşünülen "Boğaçay Projesi" ile ilgili bilimsel değerlendirmelerde bulundu. Ergin,  Boğaçay üzerinde yapılması düşünülen marinanın Antalya Bütünleşik Kıyı Alanları Yönetimi ve Planlama Projesi içinde yer almadığını söyledi.

 Prof. Dr. Ayşe Ergin, ülkemizin göz bebeği, Turizm Kenti Antalya`da yapılacak taşkın havzasında yer alan Boğaçayı Projesi`nin yeraltı ve içme sularının tuzlanmasına, su kaynaklarının kurumasına, Konyaaltı Plajında kum taşınımıyla birikmelere, erozyona ve denizde kirlenmeye neden olacağını ifade etti.

Prof. Dr. Ayşe Ergin, "Turizm Kıyı Yapıları Master Plan Çalışması sonuç raporuna göre 2030 yılına kadar Antalya`da 6500 yat kapasitesine ihtiyaç olduğunu gördük. Bu ihtiyaç için bazı yerlerde kapasite artışı, bazı yerlerde de yeni marina yapımı gibi öneriler getirildi. Ancak bu öneriler arasında Boğaçay yok" dedi.

ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner, Tsunami oluşumunun, depremler, fay kırılması, deniz taban deformasyonları, çökmeler, denizaltı heyelanları, volkanik olaylar, meteor çarpması, patlamalar, bölgesel depreşim nedeniyle denize geçen enerji nedeniyle oluştuğunu söyledi.

Prof. Dr. Yalçıner, Okyanuslardan Akdeniz`e Tsunami tehlikesine değinerek, 2 yıl önce Antalya`da tsunami tatbikatı yapıldığını, her depremin tsunami yaratmayacağını, tsunami olması durumunda denizde teknede isek açık denizlere, karada isek kıyıdan yüksek uzak yerlere kaçmamız gerektiğini belirtti.

Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Yalçın Yüksel konuşmasında; kıyı mühendisliği problemlerinde değinerek, Antalya`nın çok hassas kıyılarının olduğu, bu kıyı alanlarını korumak ve yaşatmak için başta hükümet ve belediyeler olmak üzere tüm kamu, özel ve tüzel kişilerin sorumluluğu olduğunu ve herkesin sorumluluğunu yerine getirmesi ve kıyı sorunlarının çözümüne katkı koyması gerektiğini belirtti.

Antalya kıyılarında errozyonun çok ciddi bir tehlike olduğunun altını çizen Prof. Yüksel; Boğaçay üzerine baraj yapılması durumunda sürüntü malzemesi kesileceğinden zamanla bozulacak doğa dengesi ile kıyıda errozyon olacağını, errozyonun plajları yok edeceğini, Miami Plajlarına Avusturalya`dan kum taşınması gibi Antalya plajlarına da zamanla dışarıdan kum taşınabileceğini, Kemer ilçesi kıyılarında bunun örneklerinin görüldüğünü, bu nedenle Boğaçay üzerinde yat limanı yapılmasının telafisi mümkün olmayan bir yanlış olacağını söyledi.

Küresel iklim değişikliğine de değinen Prof. Dr. Yalçın Yüksel, Antalya`da şiddetli fırtına ve hortum riski bulunduğunu, "sıfır risk" durumuna göre kıyı kullanımlarının düşünülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Konferansın son konuşmacısı Dr. Işıkhan Güler,  Ulusal ve Uluslararası Kıyı Alanları Yönetimi ve Uygulamaları hakkında bilgiler verdi.

Dr. Işıkhan Güler, Uluslararası bütünleşik deniz bölgeleri kullanımı, kültürel varlıklar, kıyı biyolojisi (fauna+flora+soyu tükenme tehlikesi olan türler), özel çevre koruma bölgeleri, sulak alanlar, kumsallar, lagünler, nehir ağızları hakkında bilgiler verdi, Anayasanın 43. Maddesi, Kıyı Kanunu ve BM Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu Kararlarını hatırlattı.

Konferansın kapanışında konuşmacılara "Teşekkür Belgesi" takdim eden Dr. Cem Oğuz; Boğaçayı taşkın havzasında yer alan ve imara açılan yaklaşık 250 hektar (160+90) tarım arazisindeki yapılaşmanın etkilerinin dikkate alınarak Boğaçay Projesi`nin tartışılması ve yeniden değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.